Bir gün bir arkadaşım bana, “Elbisenin astarı ne ya? Hem de çok önemli mi gerçekten?” diye sormuştu. Tabii, ben de biraz şaşırdım. “Astar ne?” diye sormanın, bu kadar ağır bir işin içine girmemek için “bu elbiseyi aldım, ama astarı nedir, bilmiyorum,” gibi bir rahatlık olduğunu düşündüm. Fakat sonra dedim ki, “Hadi ya, herkes astarı bilmek zorunda mı? Gerçekten de bu kadar büyük bir mesele mi?” İşte o an düşündüm, herkesin elbisenin astarını anlaması gerek. Hem neden sadece kadınlar astar konusunda bilgi sahibi olsun ki? Erkekler de öğrenmeli. O zaman gelin, astarı çözmenin, üzerindeki gizemi kaldırmanın tam zamanı!”
Astar: Gizli Kahramanımız mı, Kötü Adam mı?
Elbisenin astarı, bu dünyada adeta görünmeyen bir süper kahramandır. Bizi dışarıda şıklıkla gezerken, içerideki koruyucu kalkan gibi gizli görevini yerine getirir. Astar, elbisenin iç kısmında bulunan ince bir kumaş parçasıdır. Göz önüne pek gelmese de, aslında kıyafetimizin en sadık dostudur. Hem rahatlık sağlar, hem de vücuda oturuşunu düzeltir. Yani, dışarıdaki zarif görüntüyü astar sağlarsa, içindeki rahatlık da tamamen astarın işidir!
Kadınlar için elbise giymek bazen ciddi bir mücadeleye dönüşebilir. Hani şu her zaman şık ve rahat olma derdinde olduğumuz anlar vardır ya, işte o anlar astarın en değerli parçamız olduğu zamanlardır. Ama erkekler için işler biraz farklı olabilir. Onlar belki sadece “Bu tişört bir şekilde üzerime oturdu” demekle yetinebilirler. Kadınlar ise, “Ooo, ama bu astar çok iyi, bak nasıl duruyor!” diyerek elbisenin içine gizlenmiş tüm gizemi çözebilirler. Astar, rahatlığıyla bizim kahramanımızdır, ama erkekler için sadece “İyi görünüyorsam sorun yok” gibi bir yaklaşım olabilir!
Astarın Hayatımızdaki Yeri: Bir Kadın ve Erkek Farkı
Kadınlar astarı, adeta bir ilişki gibi görürler. Astar ne kadar iyi olursa, ilişki de o kadar rahat işler. Yani, astar iyi olursa elbisede hiç rahatsızlık hissetmeyiz. Dışarıda özgürce gezebilir, hava alabiliriz. Ama astar kötü olursa, işte o zaman bütün vücut dayanamaz! Bir kıyafet ne kadar şık olursa olsun, astar kötü ise o elbise, karnı ağrıyan, terleyen bir canavara dönüşebilir. Bunu hepimiz yaşadık değil mi? O kadar şık ama o kadar rahatsız edici bir elbise!
Erkekler ise, kıyafetlerin iç kısmı (veya astarı) ile ilgilenme konusunda biraz daha pragmatik bir yaklaşım sergilerler. “Astar ne işimize yarar?” diye sorarız çoğu zaman. Ama bir erkek elbise giymeye başladığında, içindeki kumaşın o kadar önemli olmadığını düşünse de, aslında o astar, dışarıdaki rahat görünümün temellerini atar. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımından burada biraz faydalanabiliriz. O an rahat olmak istiyorsak, astarı daima doğru seçmeliyiz. Çünkü doğru astar, kıyafetin o giydiğiniz rahat tişört gibi hafif ve pratik olmasını sağlar.
Astarın Önemi: Vücuda Duyduğumuz Empati
Astar, vücuda gösterilen empati gibidir. İçindeki kumaş, vücudu sarar ve onu nazikçe sarmaya çalışır. Kendinizi sanki bir yorganın içine sarmışsınız gibi düşünün. Ama bazen astar, insanın birazcık “kişisel alan” ihlali gibi de olabilir. Yanlış astar, size kıyafetle birlikte vücudunuzda özgürlüğü de alıp götürebilir. Ama doğru astar, sizi sarar, sarmalar ve her açıdan konfor sağlar. İşte, astar tam olarak bunun gibidir.
Astarın anlamını, elbiseyi giymek isteyenlerin gözünden görmek gerek. Çünkü bazen astar o kadar önemli olur ki, dışarıda bir şeyin mükemmel durmasını sağlarken, içeriye verdiği his de rahatlatıcı olur. Yani, astar “dışarıda iyi görünmek” ve “içeride iyi hissetmek” arasında mükemmel bir denge kurar. Eğer astar yoksa, bu denge kaybolur. Bu yüzden, astarı sevin! O, görünmeyen kahramanınızdır.
Peki sizce astar gerçekten de bu kadar önemli mi? Yoksa, elbiselerin içine gizlenmiş gizli bir güç olarak kalmalı mı? Yorumlarınızı aşağıda bekliyorum! İster kadın ister erkek olun, astarı sevin ya da sevmeyin, herkesin düşüncesine saygı duyuyoruz!