İmanın 6 Şartı ve Siyaset: Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Bakış Günümüz toplumu, güç ilişkilerinin şekillendirdiği, toplumsal kurumların ve ideolojilerin bireylerin yaşamını doğrudan etkilediği bir yapıdır. İnsanlar, hayatlarını belirli normlara, inançlara ve ideolojilere göre düzenlerken, toplumun geneli de bu inançların ve normların şekillendirdiği bir düzenin parçası olur. Peki, inançlar ve toplum arasındaki ilişkiyi nasıl analiz edebiliriz? “İman” bir toplumun etik ve moral yapısını nasıl etkiler? Bu sorular, toplumsal düzenin işleyişini ve siyasal anlamda güç dinamiklerini anlamak için önemlidir. Bu yazıda, İslam inancının altı şartını, iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık bağlamında inceleyeceğiz. Aynı zamanda, erkeklerin stratejik ve güç odaklı…
Yorum BırakYazar: admin
Kangren Olursa Ne Olur? Bir Hikâye Üzerinden Hayatın Kırılma Noktası Bir sabah, Mehmet, işine gitmek için kapısını araladığında ilk defa ayağındaki ağrının farkına vardı. Dün akşam bir anlık dikkatsizlikle düşüp bileğini incitmişti. Ancak o kadar küçük bir düşüş olmalıydı ki, hemen bir yara bile açılmamıştı. O gün, sabah ağrıyı hissetmesine rağmen, işe gitmek zorunda olduğuna karar verdi. “Bu sadece küçük bir şeydir, birkaç gün içinde geçer,” diye düşündü. Ama o gün, her şeyin değişeceği gündü. Mehmet’in hikayesi, bir adamın çözüm odaklı yaklaşımının, bazen hayatın gerçekten ne kadar kırılgan olduğunu anlamasına engel olabileceğini gösteriyor. Çünkü, bu minik ağrı çok daha büyük…
Yorum BırakDijital Dönüşümün Kısaltması: Sosyal Medyada KİT Ne Demek? Dijital çağın hızla evrilen dilinde her gün yeni kısaltmalar, yeni anlamlar doğuyor. KİT de bu dönüşümün bir parçası olarak sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan, ama farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyan bir kavram. Geleneksel olarak “Kamu İktisadi Teşebbüsü” anlamına gelen bu terim, sosyal medya kültürünün elinde bambaşka bir biçim almıştır. Artık yalnızca bir devlet kurumunu değil; içerik üretimi, paylaşım dinamikleri ve dijital toplulukların kimliğini yansıtan bir semboldür. Kısaltmaların Kültürel Tarihi: KİT’in Dönüşümü Dil, toplumsal değişimin en hassas aynasıdır. KİT gibi kısaltmalar, tarih boyunca yalnızca bürokratik bir dilin parçası olmamış; aynı zamanda kültürel kimliğin…
Yorum BırakGüvenör Nedir? Güvenör, Türkçede yaygın olarak kullanılan bir kelime olmamakla birlikte, bazı teknik ve endüstriyel alanlarda önemli bir terim olarak karşımıza çıkar. Bu yazıda, güvenörün ne olduğunu, hangi alanlarda kullanıldığını ve tarihsel arka planını inceleyeceğiz. Güvenörün Tanımı ve Kullanım Alanları Güvenör, genellikle motor hızını kontrol eden bir cihazı ifade eder. Özellikle jeneratör sistemlerinde, motorun sabit bir hızda çalışmasını sağlamak için kullanılır. Bu cihaz, motorun hızını izler ve gerektiğinde yakıt akışını ayarlayarak motorun hızını sabit tutar. Güvenörler, mekanik ve elektronik olmak üzere iki ana tipe ayrılır. Mekanik güvenörler, genellikle daha eski sistemlerde bulunurken, elektronik güvenörler daha modern ve hassas kontrol sağlar.…
Yorum BırakKalyon ailesi nereli? Bir tohumdan yükselen hikâye Merhaba sevgili okuyucu, bu yazıyı seninle birlikte keşfederek yazmak istiyorum: “Kalyon ailesi nereli?” sorusu aslında bir coğrafya sorusundan çok, bir göç hikâyesi, bir aidiyet meselesi ve bir fırsatların haritasıdır. Gel, birlikte iz sürerek bu ailenin kökenine inelim; veriler, hatıralar ve taşınan umutlarla örülmüş bir anlatı çıkaralım ortaya. Köken izleri: Karadeniz’den Doğu’ya uzanan miras Kalyon ailesinin asıl kökeni, Karadeniz’in kuzeydoğu kıyılarına, özelde Trabzon’un Çaykara ilçesine dayanıyor. Bu bilgi, pek çok kaynakta işlenen biyografik verilerde tekrarlanıyor. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Örneğin, Orhan Cemal Kalyoncu’nun biyografisinde aslen “Trabzon Çaykara’lı” olduğu ifade edilir. :contentReference[oaicite:1]{index=1} Babaları Mehmet Kalyoncu’nun, askerlik yaptığı Bitlis’in…
Yorum BırakGöstermeci Tiyatro Ne Demek? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Bir siyaset bilimci için tiyatro, yalnızca sahnede yaşanan bir sanat olayı değil; toplumun iktidar ilişkilerini yansıtan, bazen de onları tersyüz eden bir aynadır. “Göstermeci tiyatro” kavramı da bu aynanın en keskin biçimlerinden biridir. Çünkü bu tür tiyatro, seyircinin yalnızca izleyici olmasına izin vermez; onu düşündürür, sorgulatır, rahatsız eder. Tıpkı demokratik bir toplumda vatandaşın yalnızca izleyen değil, katılan olması gerektiği gibi. Ama gösterme eylemi, sadece sahnede mi olur? Yoksa biz zaten her gün, toplumun kurumsal dekorları içinde, büyük bir “göstermeci siyaset tiyatrosunun” parçası mıyız? İktidar ve Sahne: Yönetmenin Politikası Göstermeci tiyatro, tarihsel…
Yorum BırakGörüntüsel Gösterge Ne Demek? Edebiyatın Görsel Dili Üzerine Bir edebiyatçının gözünden baktığınızda, kelimeler yalnızca iletişim araçları değil, imgelerin taşıyıcısıdır. Her sözcük bir pencere açar, her cümle bir sahne kurar. “Görüntüsel gösterge ne demek?” sorusu tam da bu noktada anlam kazanır: Görüntüsel gösterge, yalnızca bir imajı değil, o imajın zihinde ve duyguda yarattığı yankıyı temsil eder. Edebiyat, görünmeyeni görünür kılma sanatıdır. Bu nedenle, görüntüsel göstergeler yalnızca metnin süsü değil; anlamın derinliğini oluşturan katmanlardır. Bir yazarın kullandığı her betimleme, okurun zihninde yeniden “görülür.” Görüntüsel Gösterge Nedir? Dilin Görsel Hafızası Görüntüsel gösterge, en basit tanımıyla, bir nesneyi, olayı ya da duyguyu temsil eden…
Yorum BırakGörme Engelli Bir İnsan Ne Görür? Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, kültürlerin insan algısını nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışırken kendime sık sık şu soruyu sorarım: “Görmek gerçekten sadece gözlerle mi olur?” Görme engelli bireylerin dünyası bu sorunun cevabını kökten sarsar. Bu yazıda, görme engelli bir insanın ne “gördüğünü” antropolojik bir bakışla, ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlik çerçevesinde inceleyeceğiz. 1. Görmek: Duyuların Sosyal İnşası Antropoloji bize “görmenin” sadece biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda kültürel olarak inşa edilmiş bir eylem olduğunu öğretir. Görme engelli bir insanın dünyası, görsel eksiklikten çok, farklı bir algı örgüsünün varlığıdır. Duyuların hiyerarşisi her kültürde değişir:…
Yorum BırakGâfil Ne Demek Osmanlıca? Siyaset Biliminin Aynasında Bir Kavramın Derin Anlamı Bir siyaset bilimci olarak, iktidar ilişkilerini incelerken en çok dikkatimi çeken şey, toplumların bazen bilinçli, bazen de bilinçsiz biçimde nasıl yönlendirildikleridir. Bu yönlendirilme hâli, kimi zaman gönüllü bir itaate, kimi zaman da farkında olunmayan bir teslimiyete dönüşür. Osmanlıca’da sıkça kullanılan bir kavram vardır ki, bu durumu tek kelimeyle anlatır: “Gâfil.” Gâfil, sadece “habersiz” veya “umursamaz” demek değildir. Bu kelime, siyaset bilimi açısından değerlendirildiğinde, bir toplumun veya bireyin iktidar ilişkilerini kavrayamama hâlini temsil eder. Gaflet, farkındalık eksikliğinin ötesinde, sistemin sürdürülmesini sağlayan görünmez bir siyasal mekanizmadır. Bu yazıda, “gâfil” kavramını tarihsel…
Yorum BırakFelsefi Bir Bakış: Gurbetçi Ne Anlama Gelir? Bir filozofun gözünden bakıldığında, “gurbetçi” kelimesi yalnızca coğrafi bir uzaklığı değil, varoluşsal bir yabancılık hâlini de anlatır. İnsan, doğduğu topraklardan ayrıldığında yalnız mekânsal değil, kimliksel bir yolculuğa da çıkar. Bu yolculukta “gurbet”, varoluşun sınırlarını sorgulatan bir kavram hâline gelir. Gurbetçi olmak, yalnızca başka bir ülkede yaşamak değildir; “nerede” olduğun kadar “kim” olduğunla da ilgilidir. Bu nedenle gurbetçilik, etik, epistemolojik ve ontolojik düzlemlerde derin anlam katmanlarına sahiptir. Etik Perspektif: Aidiyet ve Sorumluluk Arasında Etik açıdan bakıldığında, bir gurbetçi hem kendi kültürüne hem de yeni toplumuna karşı sorumluluk taşır. Bu, iki dünya arasında kalmanın ahlaki…
Yorum Bırak