3. Viyana Kuşatması Ne Zaman Oldu? — Bilimsel Bir Mercek Altında Tarihin Kıyısında
Merhaba dostlar — bugün, tarih tozlu raflarından bir başlık çıkarıyorum ve birlikte “3. Viyana Kuşatması” diye bir olgunun gerçekten var olup olmadığına merakla bakacağız. Mantığımız, onca tarih bilgisinden sonra bile hâlâ soru sorabilmek; çünkü bazen tarih kitaplarında yazılan şeylerle halk arasında yaygın olan anlatılar birbirine karışabiliyor. Hazırsanız başlayalım.
Viyana Kuşatmaları: Kaçıncı Kuşatma Ne Zaman?
Öncelikle belirtelim: genel tarih literatüründe bilinen I. Viyana Kuşatması ve II. Viyana Kuşatması vardır; “3. Viyana Kuşatması” diye tanımlanmış resmi bir kuşatma — yaygın kabul görmüş bir olgu — yoktur. ([Vikipedi][1])
Birinci Kuşatma, 1529’da gerçekleşti. ([Vikipedi][2])
İkinci Kuşatma, 1683’te oldu. ([Encyclopedia Britannica][3])
Ne 1529 ne de 1683 sonrasında “resmî 3. Kuşatma” kaydı bulunmuyor. ([Vikipedi][1])
Yani eğer “3. Viyana Kuşatması” ifadesiyle karşılaştıysanız — büyük ihtimalle bir yanlış yazım, halk arasında yanlış aktarılmış bir bilgi ya da popüler hikâyeden kaynaklanan bir terminolojiyle karşılaşmışsınız demektir.
Neden Sıklıkla “3. Kuşatma” Denmiş Olabilir?
Peki ama nasıl oluyor da bazı anlatılarda “3. Viyana Kuşatması” gibi bir ifade karşısımıza çıkıyor? Bilimsel veriler ışığında birkaç olasılık söyleyebiliriz:
Bazen kuşatmalar ya da kuşatma girişimleri, “resmî” tanımlama yapılmadan, yerel çatışmalar ya da ablukalar şeklinde geçer. Bu nedenle halk arasında “Üçüncü defa denediler” gibi bir anlatı oluşmuş olabilir.
“Kuşatma” yerine, ilerleyen yıllarda şehrin kontrolü, baskınlar, kuşatma tehditleri ya da savaşlar olmuş olabilir; ancak bunlar resmi kuşatma sayılmamış olabilir. Bu karışıklık, “3.” sayısını doğurmuş olabilir.
Tarihçiler arasında ya da halk anlatılarında yaşanan kayıt farklılıkları, diller arası aktarım hataları da bu tür yanlış terminolojilere neden olabilir.
Bilimsel Veriler Ne Diyor? Resmî Kaynaklar ve Tarihî Kayıtlar
1529’da 27 Eylül – 15 Ekim arasında gerçekleşen kuşatma, Osmanlı ordusunun başında Kanuni Sultan Süleyman bulunuyordu. ([Vikipedi][2])
1683’te, 14 Temmuz’da başlayan kuşatma, nihayet 12 Eylül’de dışarıdan gelen destek kuvvetlerinin şehri savunmasıyla bozuldu. ([Encyclopedia Britannica][3])
Bu kuşatmalar arasında, tarihçiler ve arşiv kayıtları içinde üçüncü bir “resmî kuşatma” bulunmuyor. ([Vikipedi][1])
Dolayısıyla tarih yazımı, belgeler, arşivler — hepsi iki büyük kuşatma ile sınırlı.
Neden Önemli Bu Konuyu Netleştirmek?
Çünkü tarih, efsaneler, rivayetler ve halk anlatılarıyla kolayca bulanabilir. Eğer “3. Viyana Kuşatması” gibi bir kavram yaygınsa ama referansı yoksa — hem akademik dürüstlük hem de tarih bilinci adına bunu açığa çıkarmak önemli.
Kaldı ki; eğer sizin bildiğiniz, duyduğunuz ya da “üçüncü kuşatma” olarak adlandırılan farklı bir olay varsa — bu da ilginç olabilir: Örneğin bir kuşatma girişimi, ekonomik abluka, şehir savunması veya bir çatışma dönemidir; bunları birlikte inceleyip “neden 3. Kuşatma denmiş olabilir?” diye sorgulayabiliriz.
Sorularla Düşünelim
Sizce tarih kitaplarında resmi olarak yer almayan ancak halk arasında anlatılagelen olaylar — bu tür “ek kuşatma” kavramlarının temelini oluşturuyor olabilir mi?
Eğer böyle bir olay gerçekten varsa — arşiv, belge ya da kronik aramak mı gerekiyor? Yoksa sözlü tarih, halk anlatısı da değerli mi?
Tarih araştırmalarında, “yaygın inanış” ile “belgeye dayalı gerçek” arasındaki farkı nasıl korumalıyız?
Sonuç: 3. Viyana Kuşatması Tekrar mı, Yanlış mı?
Bilimsel ve tarihî verilere baktığımızda — “3. Viyana Kuşatması” diye resmî bir kuşatma yok. İki büyük kuşatma var: 1529 ve 1683. Dolayısıyla eğer bir kaynakta “3. kuşatma” diyorsa — bu ifade büyük ihtimalle yanlış ya da halk anlatısının evrilmiş bir parçası.
Ama bu, tartışmanın bitmesi anlamına gelmesin. Aksine, merak etmeye, aramaya ve sorgulamaya devam edelim. Siz ne düşünüyorsunuz? Tarih nasıl yazılmalı; resmi belgeler mi yoksa halkın hafızası mı öncelikli olmalı? Tartışalım.
[1]: “Siege of Vienna”
[2]: “Siege of Vienna (1529)”
[3]: “Siege of Vienna | History, Importance, Combatants, & Significance …”