Bir filozof olarak başlamak gerekirse: “Devlet” dediğimiz yapı, insan topluluğunun niceliksel ve niteliksel sınırları etrafında tanım kazanır; onun kurumları, hem varoluş hem meşruiyet hem de anlam katmanlarında okunur. Bir “kurum” devletin bağrında mı doğar, yoksa özel inisiyatiflerle mi yükselir? “Güvence Hesabı devlet kurumu mu?” sorusunu bu bağlamda ele almak, yalnızca hukuki statüyü değil, etik sorumlulukları, epistemik sınırları ve ontolojik konumunu da tartışmak demektir.
Aşağıda bu soruyu üç düzlemde (etik, epistemoloji, ontoloji) dengeli bir şekilde işleyen bir bakışla irdeleyeceğim. Sonunda okuyucular için tartışmayı derinleştirecek sorular sunacağım.
—
1. Etik Perspektif: Kurumun meşruiyeti ve kamu sorumluluğu
Etik düzeyde bir kurumun “devlet kurumu” sayılıp sayılmaması, onun kamusal sorumluluk, hesap verebilirlik ve adalet ilkelerine ne ölçüde uyduğu ile ilgilidir. Devlet kurumları, vatandaşlara karşı doğrudan bir yükümlülük taşır; kaynakları genellikle vergilerden gelir; karar süreçlerinde şeffaflık beklenir.
Güvence Hesabı’nın amacına baktığımızda, trafik kazalarında sigortasızlık, faili meçhul durumlar veya sigorta şirketlerinin mali zafiyetleri gibi hallerde mağdurlara tazminat sağlamak gibi “toplumsal koruma” fonksiyonu üstlendiği görülüyor. [1] Bu işlev, devletin “zorunlu sigorta” düzenlemesinin bir tamamlayıcısıdır: devletin görevlerinden biri, vatandaşların riskler karşısında korunmasını sağlamak olmalıdır. Ancak bu “toplumsal koruma” işlevi, tek başına bir kuruluşu devlet kurumu kılmaz.
Etik düzlemde sorgulamamız gereken sorular şunlardır:
– Kaynaklarını kim sağlıyor? (Vergi mi, özel şirket katkısı mı?)
– Karar süreçleri ne kadar demokratik, denetlenebilir ve şeffaf?
– Tazmin edilen zararların ölçüsü adil mi, sınırsız mı, limitlerle mi dizayn edilmiş?
Güvence Hesabı, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen bir yapı olup, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulmuştur. [2] Bu, kaynak bakımından özel sektöre daha yakın; denetim bakımından devlet kurumlarıyla iç içe bir yapı izlenimi verir. Bu hibrit yapı, etik açıdan hem avantajlar hem de sorgulanacak sınırlar doğurur.
—
2. Epistemoloji Perspektifi: Bilgi, güven ve kurum söylemi
Epistemoloji, bilgiyi ve güvendiğimizi sorgular: biz “devlet kurumu” dediğimizde neyi biliyoruz? Nasıl biliyoruz? Güvence Hesabı hakkında elimizdeki bilgiler, kanunlar, yönetmelikler, genel hukuk yorumlarıdır. Bu belgeler bize şunu söyler: Güvence Hesabı, özel bir fon/hesap şeklinde kurulan, zorunlu sigorta sistemlerinin tamamlayıcısı bir yapı olarak tanımlanır. [3]
Elimizdeki bilgi havuzu şunları gösterir:
– 2007 yılından beri uygulandığı ve 5684 sayılı kanuna dayandığı bilgisi. [4]
– Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği çatısı altında yürütüldüğü ve devlet denetimi altında olduğu bilgisi. [5]
– Yönetmelik ve iç işleyiş kuralları Mevzuatta tanımlanmış olması. [6]
Bu noktada epistemik sınırlarla yüzleşiriz: elimizdeki kaynakların çoğu hukuki metinler ve “avukatlık / hukuk bürosu” yorumlarına dayanmaktadır. Resmî kurum tanıtımları, “Güvence Hesabı kendisi devlete bağlı mıdır?” sorusuna net “evet” ya da “hayır” diyebilecek kadar kesinlik sağlamaz; çünkü “devlet kurumu” terimi farklı hukuk disiplinlerinde farklı kriterlerle belirlenir.
Epistemoloji açısından tartışmamız gereken:
– Kanuni düzenleme var diye bir yapı “devlet kurumu” olur mu?
– Denetim ve gözetim yetkisi nerede? Devlet kurumları gibi doğrudan bütçesi, organları ve vekâlet zinciri var mı?
– Biz hukuki metinden çıkarım yaparken hangi varsayımlarla hareket ediyoruz?
Bu sorgulamalar, okuru bir adım geri çekmeye çağırır: “Devlet kurumu” ibaresini kullanmadan önce hangi kriterlere dayanıyoruz?
—
3. Ontoloji Perspektifi: Varlık düzlemi ve kurumun kimliği
Ontoloji, varlığı ve “ne olma”yı sorar: Güvence Hesabı ne midir, nasıl bir varlıktır? Ontolojik düzlemde kurumun kimliği, statüsü, sınırı ve ilişkileri önemlidir.
Güvence Hesabı, hukuki olarak tüzel kişiliğe sahip bir fon/hesap niteliğiyle kurulmuştur. [2] Yani varlığı, hukuk sistemi içinde “hesap / fon” olarak tanımlanmıştır, doğrudan “kamu kurumu” ifadesiyle değil. Bu ontolojik konum, statik değildir; süreç içinde şekillenen bir “yarı-kurumsal” yapı olarak düşünülebilir.
Ontolojik açıdan üç boyut öne çıkar:
1. Statüsel kimlik: Devlet kurumlarının ontolojik kimliği ile özel fonların kimliği farklıdır. Bir devlet kurumu, egemenlik yetkisini taşıyabilir, yasama yürütme içinde pozisyon kapabilir. Güvence Hesabı bu boyutları taşımaz — doğrudan yasa üretme ya da vergi toplama yetkisi yoktur.
2. İlişkiler ve sınırlar: Bir kurum, başka kurumlarla sınırlar kurar. Güvence Hesabı ile devlet kurumları arasında denetim, gözetim ve iş birliği ilişkileri mevcuttur. Örneğin, Hazine / Maliye Bakanlığı ya da Sigortacılık düzenleyici kurumları, GH’nin işleyişini denetler. [3]
3. Dinamik dönüşüm: Ontoloji tekdüze değildir; kurumlar zamanla “devlete daha yakın” ya da “özel sermaye odaklı” haline gelebilir. Güvence Hesabı örneğinde, başlangıçta özel fon kimliğiyle kurulmuş olsa da zamanla devlet düzenlemesiyle iç içe hale gelmiştir.
Bu ontolojik durgunluklar arasında gezinirken, kurumun kimliğini sabit varsayıp “evet/devam” demek yanıltıcı olabilir. Güvence Hesabı, ne tam devlet kurumudur ne de salt özel fon; hibrit ontolojik bir varlıktır.
—
Dengeli Analiz: Devlet Kurumu mu, değil mi? Bir sentez denemesi
Yukarıdaki perspektifleri sentezlersek:
– Hukuki belgeler ve yorumlar, Güvence Hesabı’nın devlet kurumu olmadığını, “özel bir fon / hesap” olarak kuruluş ve işleyiş yapısıyla tanımlandığını işaret eder. [3]
– Denetim ve gözetim fonksiyonları devlet mekanizmalarıyla bağlantılıdır; bu nedenle “tamamen özel” de değildir.
– Etik olarak, toplumsal koruma işlevi onun kamusal bir misyona yakınlığını gösterir. Bu işlev, kamu niteliği taşır.
– Ontolojik olarak; o hem “fon / özel hesap” kimliği taşır hem de devletle örgütlü ilişkilere sahiptir.
Bu yüzden en doğru ifade şudur: Güvence Hesabı tam anlamıyla bir devlet kurumu değildir, ancak kamu-özel bir hibrit statüde, devletin düzenleyici ve koruyucu görevini tamamlayan, toplumsal bir fonksiyona sahip özel tüzel kişiliğe sahip bir yapı olarak konumlanmıştır.
—
Tartışmayı Derinleştirecek Sorular
1. Eğer bir kurum kamu işlevi görüyorsa, otomatik olarak devlet kurumu sayılmalı mıdır?
2. Kamu ve özel ayrımlarının bulanıklaştığı çağımızda “kurum kimliği” nasıl tanımlanmalı?
3. Vatandaş açısından, etik sorumluluk açısından fark eder mi ki Güvence Hesabı “devlet kurumu” olarak anılsın mı?
4. Gelecekte benzer fonksiyonlu yapılar devletin bünyesine mi alınmalı, yoksa bu hibrit yapı korunmalı mıdır?
5. Bir kurumun resmî statüsü ile işlevi arasındaki gerilim nasıl dengelenebilir?
Bu sorular, “Güvence Hesabı devlet kurumu mu?” sorusunu bir kapı olarak kullanır. Kapıyı araladığımızda karşımıza kurum kimliği, sorumluluk, bilgi ve varlık alanlarında zengin bir düşünsel manzara çıkar.
—
Sources:
[1]: https://www.guvencehesabi.org.tr/?utm_source=chatgpt.com “Güvence Hesabı”
[2]: https://emthukuk.com/makaleler/f/g%C3%BCvence-hesab%C4%B1-nedir-nas%C4%B1l-ba%C5%9Fvurulur?utm_source=chatgpt.com “Güvence Hesabı Nedir? Nasıl Başvurulur? – emthukuk.com”
[3]: https://cozumavukatlik.org/guvence-hesabi/?utm_source=chatgpt.com “Güvence Hesabı Şartları (2025) – GH Hangi Zararları Karşılar?”
[4]: https://kadimhukuk.com.tr/makale/guvence-hesabi-nedir-kapsami-nelerdir/?utm_source=chatgpt.com “Güvence Hesabı Nedir? Kapsamı Nelerdir? (2025) – Kadim Hukuk ve …”
[5]: https://www.inanhukukburosu.com/tr/makaleler/guvence-hesabi-nedir/?utm_source=chatgpt.com “Güvence Hesabı Nedir? – Çorlu Avukat | Avukat Çorlu | Gökçen İnan”
[6]: https://www.mevzuat.gov.tr/File/GeneratePdf?mevzuatNo=11467&mevzuatTertip=5&mevzuatTur=KurumVeKurulusYonetmeligi&utm_source=chatgpt.com “GÜVENCE HESABI YÖNETMELİĞİ – Mevzuat”
Güvence Hesabı, Türk sigorta ve reasürans şirketleri ile oluşturulmuş özel bir hesaptır . 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesine göre hesap 2007 yılından itibaren geçerlidir. Güvence Hesabı Hangi Kurum Gözetimindedir? Güvence hesabı, riskli koşullar altında çalışan veya kendi kusuru dışında yaşadığı kazalar sonucu bedensel hasar gören kişilerin zararlarını gidermeyi amaçlar. Bu özel teminat fonu, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri bünyesinde hizmet verir.
Koca!
Saygıdeğer katkınız sayesinde yazının kapsamı genişledi, içerik daha çok yönlü hale geldi ve metin daha doyurucu oldu.
Güvence Hesabı Nedir ? Güvence Hesabı , kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin bedeni olarak (sakatlık ve ölüm) zarar görenlere kaza sonrasında sakat kalma halinde sakatlık tazminatı, ölüm halinde ise ölenin desteğinden yoksun kalanlara destekten yoksun kalma tazminatı ödemektedir.
Meltem! Saygıdeğer katkınız, yazının mantıksal düzenini geliştirdi ve metni daha anlaşılır hale getirdi.
Güvence Hesabı, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen ve Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde faaliyet gösteren bir kuruluştur. Güvence Hesabı’nın tüzel kişiliği bulunmakta olup, Yönetim Komitesi tarafından yönetilir (Güvence Hesabı Yönetmeliği m. 4) 1 . Sigorta Güvence Hesabı’nın Kapsamı ve Destekten Yoksun Kalma … Güvence Hesabı, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.
Melike!
Katkınız yazının daha anlaşılır olmasını sağladı.
1975: Ana Tüzüğü ile “Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği” adını almıştır. 1987: 7397 sayılı Kanunun bazı maddelerini değiştiren ve kanuna bazı maddeler ekleyen 3379 sayılı kanunla, Birliğe ” Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu ” hüviyeti verilmiştir. Özel güvenlik şirketleri bünyesinde çalışan özel güvenlik görevlileri de kamu güvenliğinin sağlanmasında kamusal bir görev üstlenmekte ve kamusal faaliyetin yürütülmesine katılım sağlamaktadır.
Bulut! Her düşünceniz bana hitap etmese de katkınız için teşekkür ederim.